Wild West Gold
Şimdi bir dürüst olalım. Hayat bazen bizi sağdan soldan vuruyor. Ama işte bazı oyunlar var, moral veriyor. “Wild West Gold” tam da o moral depolarından biri. İlk başta diyorsun ki, “kovboy muyum ben be abi?” Ama sonra… bir bakmışsın silahını çekmiş, altın peşine düşmüşsün. Slotter sağ olsun, batının tozunu dumanını ayağımıza getirmiş.
Bir de o müzik yok mu… açar açmaz fondan bir ‘vınnnn’ sesi, sanki Clint Eastwood seninle birlikte dönüyor makarayı. Ey gidi!
Şehir hayatı bunaltıyor, ofisten çıkamıyorsun… ama bi’ tıkla Slotter’a gir, Wild West Gold’u aç… ve hop! Texas’tasın kardeşim. Bir bakmışsın makarada yıldızlı wild’lar dönüyor. Hele o yapışkan wildlar yok mu… bir yapışıyor, çarpanla beraber cüzdana sarılıyor adeta.
Her spin bir hikaye. Bazen banka soyuyorsun, bazen altın arabası kaçırıyorsun. Ama her zaman bir heyecan, bir gülümseme. Oyun öyle kuru kuru değil, samimi. Sanki seni tanıyormuş gibi, ne zaman moralin bozuk anlıyor ve “al sana bir çarpan” deyip yüzünü güldürüyor.
Slotter bu oyunu öyle güzel sunmuş ki, Wild West Gold sanki kendi evi. Ne donma var ne sinir bozan bir bekleyiş. Basıyorsun tuşa, hop çark dönüyor. Para geliyor mu? Geliyor. Eğlence? O zaten bol kepçe.
Bonus desen, “al bir de benden olsun” kafasında. Slotter öyle bir sistem kurmuş ki, insan kendini özel hissediyor. “Bir ben eksiktim şu vahşi batıda” diyorsun, ama meğer en çok sen lazımmışsın. O kadar içine çekiyor oyun.
Bak, bu oyun sadece makaradan ibaret değil. Bu oyun bir kafa boşaltma, bir hayal kurma aracı. Arada insanın kovboy olası geliyor. Silah çekmek değil mesele, mesele o altınları kovalamak.
Ve Wild West Gold bunu öyle güzel sunuyor ki, insan oynarken bir yandan dertlerinden uzaklaşıyor. Belki altınları alamazsın ama bir kahkaha garanti. Belki büyük kazanç bu spin’de değil ama umut hep makarada. Çünkü bazen, sadece biraz maceraya ihtiyacımız vardır.
Şimdi açık konuşalım. Hayat bazen insanı limon gibi sıkıyor, tam o anda karşıma çıktı bu…
Şimdi dostum, dürüst olalım. Athena deyince akla ne gelir? Evet evet, mitoloji, zeka, strateji falan.…
Yani şimdi şöyle… “Starlight Princess” dedin mi akla ilk gelen şu oluyor: pembe saçlı bir…
Şimdi bak güzel kardeşim… bir kulübe düşün. Ama bildiğin kulübe değil bu. İçinde köpek mi…
Şimdi açık açık konuşalım… Zeus deyince benim aklıma önce şimşek geliyor, sonra da altınlar. Neden?…
Tamam dostum, dürüst olalım. Bu oyunun adını ilk duyduğumda dedim ki “herhalde bu da çocuklara…