Şimdi diyeceksin ki, “Alexander kim ya?” Cevap basit: fetheden adam. Ama bizim için o artık sadece tarih kitaplarındaki bir figür değil, ekranın tam ortasında parıldayan bir karakter. Slotter’da karşıma çıktığında dedim, “Bu oyun ya tarihi yazacak ya da tarihi değiştirecek.”
Oyunun açılış ekranı bir tokat gibi çarpıyor yüzüne. Parlak altınlar, epik müzikler… sanki Troya kapılarına dayanmışsın. Alexander orada dimdik, “hadi koçum göster kendini” der gibi bakıyor. İlk spin, ikinci spin, derken o wild simgesi gülümsüyor. O an anlıyorsun, bu işte bir hayır var.
Görsel kalitesi… anlatamam. Sanki çizgi romanla tarihi belgesel arasında bir yerde. Ama en çok hoşuma giden şey neydi biliyor musun? Animasyonlar. Atlar, kılıçlar, zırhlar havada uçuşuyor. Kendini savaş meydanında değil, kazanç arenasında hissediyorsun.
The Story of Alexander ,Bu oyunda öyle rastgele basayım geçeyim kafasıyla olmaz. Alexander sana diyor ki: “Planın yoksa benimle gelme.”
Free spin bölümü var ya… tam oyuncunun zekâsını test ediyor. Düşük çarpanla uzun vadeli mi oynayacaksın, yoksa yüksek riskle kısa sürede mi kazanacaksın? Karar senin ama dikkat: bu oyunda cesurların yolu açık.
Ha bir de, oyunun içinde seni sürekli tetikte tutan minik detaylar var. Bonuslar öyle dümdüz gelmiyor. Arada bir “bekle bakalım” diyip nefesini kesiyor. O heyecan yok mu… işte onu başka yerde bulamazsın.
Bu oyunu Slotter’da oynamak, resmen tarihe tanıklık etmek gibi. Sayfa sayfa çevrilmiyor bu hikâye; çevrim çevrim kazanılıyor. Site zaten akıyor. Girmesi kolay, oynaması rahat. Ödeme desen, anında. Destek ekibi desen, “komutanım emrinizde” gibi hazır bekliyor.
Her şey bir yana, Slotter’ın sunduğu atmosfer The Story of Alexander’ı daha da efsane yapıyor. Oyunun coşkusunu arayüzle tamamlamışlar. Ekranın başından kalkmak istemiyorsun. Çünkü o Alexander… her an bir şey fırlatacak gibi duruyor. İyi anlamda yani!
The Story of Alexander, sadece kazanmakla ilgili değil. Bu bir his. Bir güç. Bir liderlik öyküsü. Sen ekranın başında değilsin sadece; siperdesin, ordudasın, hikâyenin içindesin.
Slotter’da bu oyunu bir kez dene. Sonra dön bak kendine. Belki de en büyük zafer, risk alıp denediğin o ilk spinle başlıyordur.
Şimdi bir dürüst olalım. Hayat bazen bizi sağdan soldan vuruyor. Ama işte bazı oyunlar var,…
Şimdi açık konuşalım. Hayat bazen insanı limon gibi sıkıyor, tam o anda karşıma çıktı bu…
Şimdi dostum, dürüst olalım. Athena deyince akla ne gelir? Evet evet, mitoloji, zeka, strateji falan.…
Yani şimdi şöyle… “Starlight Princess” dedin mi akla ilk gelen şu oluyor: pembe saçlı bir…
Şimdi bak güzel kardeşim… bir kulübe düşün. Ama bildiğin kulübe değil bu. İçinde köpek mi…
Şimdi açık açık konuşalım… Zeus deyince benim aklıma önce şimşek geliyor, sonra da altınlar. Neden?…